Kargem Perakende, Mağazacılık Eğitim Danışmanlık

En Doğal Süt Hangisi?


En Doğal Süt Hangisi?

Başlıktaki soruyu normalde birisi bana sorsa, ilk aklıma gelen şey

ERCÜMENT TUNÇALPzekamızla alay ettiğidir. Zira “doğal” sözcüğünün anlamı ; “doğada bulunduğu şekilde” dir. Demek
ki; daha sonra koruyucu işlemden geçen ve doğada bulunduğu şeklini az ya da çok  değiştiren bir ürün doğal olamaz. Bu bakımdan sorunun cevabı bellidir ve sorulması da abestir. Ancak ülkemizde bu konu o kadar speküle edildi ki; doğruların savunulması ve halkın gerçekleri öğrenmesi zaruret halini aldı.

Zira son zamanlarda güçlü markaları temsil eden Ambalajlı Süt Satıcıları Derneği,  medyadaki ağırlıklarını kullanarak ambalajlı sütün faydalarını, çiğ sütün ise zararlarını anlatmaktalar. Uzun ömürlü sütün hiçbir koruyucu katkı maddesi içermediğini söylerken, yüksek ısıda nasıl bir koruyucu işlemden geçtiğini görmezden gelmekteler.

UHT’nin bazı hastalık yapan bakterileri ortadan kaldırdığını söylerken, faydalı bakterileri de yok ettiğini belirtmezler.

Kendi ürünlerinin sadece hijyen koşullarını öne çıkartarak, açık sütün ise bundan mahrum olduğunu seslendirirler. Evet bu görüş doğrudur ama bu özellik ambalajlı sütün çiğ sütten daha kaliteli ve besleyici olduğunu asla göstermez. Zira tam tersidir.

Sütün en kaliteli hali, ineğin memesinden çıktığı halidir. En doğal hali de budur. Dolayısıyla UHT süt kutusu üzerindeki “% 100 Doğal” açıklaması temelden yanlıştır.

Yıllardır bu açıklamaya nasıl izin verildiğine şaşırmaya devam ediyorum.

Zira UHT işleminde ; süte uygulanan yüksek ısı, sütlerdeki mikroorganizmaların yok olmasına sebep olmakla birlikte, ısıya duyarlı vitaminlerin parçalanmasına da neden olmaktadır. Zaten değişime uğramadığını iddia eden bir görüşe de rastlamadım.

Peki bu bilimsel görüşe rağmen UHT süt nasıl hâlâ  “% 100 Doğal” olmayı sürdürebiliyor acaba ?

ABD başta olmak üzere birçok gelişmiş ülke, sertifiye çiğ süte (memeden çıktığı haliyle mikropsuz süt) ve pastörize günlük süte ağırlık vermeye başlamışlardır. Sebep daha sağlıklı olmalarıdır.

Elbette kontrolsüz ortamdaki sokak sütünün savunulacak tarafı yoktur. Avrupa’da da  direk hayvanın memesinden alınıp paketleme yapan tesisler olduğunu biliyoruz. Bizde bu sistem gelişmediği için şimdilik geriye tek alternatif olarak günlük pastörize süt kalıyor.

Zira pastörize süt UHT sütten farklı olarak yeterli sıcaklıkta (74-77 C) 15 sn kadar ısıtılma ve hızlı bir şekilde soğutulma ile elde edilen, bu sayede içindeki besin değerini UHT süte kıyasla daha az kaybeden süttür.

UHT işleminde ise süt 135-150 C de kısa sürede (2-6 sn) ısıtılıp soğutulur.

Bu kadar farka rağmen 2 işlemin de aynı derecede doğal ve sağlıklı olduğu söylenebilir mi ?

Buyrun, sadece müşteri gözüyle 2 deney yapalım. Yarım bardak çiğ süt veya pastörize süt ile aynı miktarda UHT sütü peş peşe içiniz. Bariz lezzet farkı olduğunu göreceksiniz.

İkinci deneyde; UHT sütle yoğurt mayalamaya çalışın. Veya hiç çalışmayın, zira UHT sütle yoğurt yapamazsınız. Şimdi hangisinin doğal süt olmadığı anlaşıldı mı ?

Temiz ve güvenli bulduğunuz kanaldan elde edilecek çiğ süt en idealidir. Uygun koşullarda doğal yemler ile beslenen, düzenli sağlık taramasından geçirilen hayvanlardan el değmeden, hijyenik ortamlarda elde edilen sütler en sağlıklı ve doğal sütlerdir.

Elbette soğuk zincir uygulanmaması, hijyen şartlarına uyulmaması, hastalıklı hayvanlardan süt alınması çiğ sütü besleyici özelliğinden çıkartıp insan sağlığını tehdit edici boyutlara ulaştırabilir.

Bu risk; çiğ sütün çok değerli bir hammadde olma özelliğini asla ortadan kaldırmaz.

O zaman sayıları devamlı artmaya devam eden ve süt üretimi yapan özel çiftliklere bir şekilde ulaşmak ilk hedef olmalıdır.

Ercüment TUNÇALP

Yayınlanma Tarihi: 03 Ağustos 2016




Referanslarımızdan Bazıları

ampd
kervan
caykur
ebebek
denmar
iskur